İçeriğe geç

DENEME

Yas ve ölüme ilişkin köşe yazıları, denemeler, blog yazıları, kişisel deneyimler

Babalar gidince

Çok sevdiğim arkadaşım Nazlı babasını kaybetti. Uzaktan acısını yaşamasını, güçlü kalemi ile ilgili yas sürecinde yazdıklarını ve iç döküşlerini okuyorum. Okudukça babam düşüyor aklıma. Öldüğünde, bin dokuz yüz seksen darbesinin üzerinden dört yıl geçmişti ve 48 yaşındaydı babam. 15 yıldır da birinin oğluydum; yani ruhen hala oğluyum ama artık babam öldüğü için kimseyi baba olarak çağıramayacağım diye geçirmiştim içimden. Yanılmışım… Sonra baba gibi sevdiğim biri daha oldu yaşamımda. Onu da kaybettim. Çocukluğum İstanbul’un Ortaköy semtimde… Daha fazlasını oku »Babalar gidince

Bir Varız, Bir Yokuz

“Çocukluğumuzdan Beri “Bir “Varmış” Bir “Yokmuş”” Deriz, Ama “Varmış”ı Beynimize Kazırken “Yokmuş”u Yok Varsayarız, Yaşam Sanki “Varmış”larla Doluymuş Gibi. Oysa Yaşam; “Var”larla, “Yok”larla Doludur, Oysa Biz Bile, Bir Varız, Bir Yokuz…” Yukarıda ki paragraf sevgili Mehmet Refik Yücel’e ait. Notlarım arasında karşıma çıkınca dönüp dönüp tekrar okudum. Yaşam sanki varmışlarla doluymuş ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp duruyoruz? Yaşamın en büyük gerçeklerinden, en normal döngüsel aşamalarından biri olmasına karşın ölüm, genellikle hazmedemediğimiz; başımıza veya sevdiklerimizin başına… Daha fazlasını oku »Bir Varız, Bir Yokuz

Kalçaları Gülümseyen Kadınlar

Siz hiç, bir erkeğe beyaz don giydiği hatta denizde o donla yüzdüğü için yaptırımlar uygulandığını gördünüz mü? Ahlak kuralları sadece kadınları mı bağlıyor? Genç kızlığım boyunca erkeklerle konuşmam yasaktı! Şimdi düşünüyorum da bedenimin içinde rahat olmakla ilgili bütün sorunlarım, fibromiyalji, çektiğim korkunç kas ağrıları bana o yıllardan miras kaldı. Bedenlerimizin aynı zamanda bir “haz kapısı” olduğunu unutturmak için elinden geleni yapan erkek egemen sistemin içinde sıkışıp kalmadık mı çoğu zaman? Etrafımda onlarca kadın arkadaşım bedeninden… Daha fazlasını oku »Kalçaları Gülümseyen Kadınlar

Ben bir torun değilim artık.

Öyleyim, böyleyim; oyum var, şurada çalışıyorum, burada yaşıyorum, şunu yapıyorum… Peki neyim yok, artık… Bunu da söylememe müsaade olur mu? Söyleyeceklerime yer olur mu burada? Biraz da “yok”tan konuşmak istiyorum izninizle. Mesela,ben bir torun değilim artık. Benim artık büyükannem veya büyükbabam yok.… Anneannemin ölümünü izleyen günlerde sokakta bir hayalet gibi gezinirken yanımdan geçen yaşlıları çevirip “Benim artık bir büyükannem, büyükbabam yok,” demek ister hüzünlenirdim. Bunu yapsaydım ne olurdu bilmiyorum. “Ah! canım,” deyip bana sarılmaları sanıyorum… Daha fazlasını oku »Ben bir torun değilim artık.

Gurbet

Başlığı görünce altı aydır Almanya’da yaşayan şahsımın duygu durumu ile ilgili bir yazı okuyacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Gurbette olmamın güzel tarafları da var. En önemlisi bisiklete binebilme özgürlüğü ve bu süreçte yarım asırlık ömrümde almadığım kadar mektup almak. Almanya bürokrasisi posta sistemini seviyor. İlk paragrafı okuduysanız, ee nereden çıktı o zaman bu gurbet yazısı diyorsunuz muhtemelen. Merakınızı giderip açıklayayım. Bir instagram paylaşımında fon müziği olarak Juanito’nun gurbet başlıklı parçası çıktı karşıma. Sonra youtube’dan şarkının tamamına ulaşıp… Daha fazlasını oku »Gurbet

Ölüm yaşamı anlamlı kılar

“Ölüm, herkesi eşit kılar.” Seneca (M. E. Saraçbaşı, 2001: 361)  “Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.” Montaigne (M. E. Saraçbaşı, 2001: 360)  “Yaşam varsa, ölüm de vardır.” Yüan Mei (M. E. Saraçbaşı, 2001: 245)  “Var olmak ölümün huzurunda olmak demektir.” (Bollnow, 2004: 103) Belli konu başlıklarında okumalar yapınca arama motorları ve sosyal medya platformları benzer temaları önünüze getiriyor. Bu sabah ekranıma Lucreties’in bir şiiri düştü ve sonrasında da bu satırlar aktı… Daha fazlasını oku »Ölüm yaşamı anlamlı kılar

ANLIK

“Ölümü nasıl karşılamalıyım?” sorusu dikkatimi çekti bir metnin içinde. Metinde ona yakın soru vardı. İlk önce özellikle bu soruyu görmezden gelmek istedim. İç sesim susmadı tabii. Nasıl yani dedim içimden! Misafir mi bu, karşılayalım o zaman! Aldım elime kalemi yazmaya başladım. Bakalım neler fışkıracaktı bu sesin içinden. Karşılamak kelimesine takılmıştım. Zihnim bu kelimeyi sadece misafir, sevdiğin birini karşılama ile eşleştiriyordu. Yani benim için sevinç, heyecan, sıcaklık, merak duygularının karışımıydı. Peki, bu kelime ölüm ile bir… Daha fazlasını oku »ANLIK

Araf

Berna Köker Poljak Hiç yas çizelgenizi yaptınız mı? Yasın çizelgesi mi olur demeyin. Yaşamın gürül gürül kesintisiz bir şekilde akan haline, güneşin muazzam kütlesiyle dünyaya günaydın deyişine ve ardından zamanının dolmasıyla itirazsız veda edişine kim bilir ne zamandır tanıklık ediyorsunuz. Yası salt ölümle gelen kayıplarla sınırlamadan, onu sizde yer eden, hayatın bir yerinde kalbinizi dağlayan tüm yitirişleriniz olarak tanımlarsanız yas çizelgeniz belki şekillenmeye başlar. Benim çizelgemde, doğum tarihimle başlayan ve bugüne kadar devam eden o… Daha fazlasını oku »Araf

Su Gibidir Ölüm

Eşik dergisinde ölüm ve yas hakkında yazmaya başladığımdan beri bu iki kavrama bakışım değişti. Çocukluğum düştü bugün aklıma. Mutlu bir çocukluk geçirdim ben. İstanbul’un Ortaköy semtinde -korkusuzca- sokaklarda oynayabildiğim güzel günler yaşadım. Kendime iki tane de çalışma alanı belirlemiştim. Biri semt pazarı, diğeri ise semt mezarlığı. Derdim para kazanmaktı, sermayem ise suydu. Evet yanlış duymadınız, su. Benim yaş grubumda olan kişiler, bu satırları okurken, “Evet, biz de geçtik o yollardan” diyebilir.  Yazın, çarşamba günleri kurulan… Daha fazlasını oku »Su Gibidir Ölüm

Bahara Dargınlık

Nicedir bahar ayına dargınım. Bir anda ortalığı renge bulayıp çekip gitmek de neyin nesi? Dallardan dökülen beyaz kayısı çiçekleri ve mutlaka her köşe başında bulunan kırmızı eriğin pembe çiçekleri…Bir tabloda görsem böyle bir resimde yaşamak istiyorum derim. Böyle bir resim her yıl yaklaşık bir ay kadar içine kabul eder bizi. Sonra dileyen o resimde kalabilir, dileyen de sürdüregeldiği yaşama devam edebilir. Peki dileyen o resimde nasıl kalabilir? Bir mesaj veriyor kainat bana: “Güzelliklerim var evet ama… Daha fazlasını oku »Bahara Dargınlık