Kayıplarımızdan sonra içine düştüğümüz derin boşluğun karanlığına biraz olsun gözümüz alıştığında önümüzde yeni kapılar belirir. “Yasın” bu kapılarından geçmek hiç kolay değildir. Yas kapılarının eşiğinde belki haftalarca veya aylarca; acıyla, kederle, hasretle bekleriz; geçmekle orada öylece kalmak arasında. Bir yanda bizi bekleyen yeni halimizin çekingen merakı, bir yanda eşikte sıkışmışlığın ve korkunun karanlığı. Bir o yana, bir bu yana savruluruz. Belki yasını tuttuğumuz sevdiklerimizin, hepimizi bekleyen ölümün “eşiğine” bakarken hissettikleri de benzerdi. Kim bilir?
Yaslarımızın bizi başka bir ben’e dönüştüren kapılarında, yalnız başına durmak da zordur, eşiği geçmek de. Yalnız olmadığımızı bilmek, hissetmek için, yolun ve yolcunun yanında durmak, eşlik etmek niyetiyle, “burada” hep birlikte paylaşacağız. Bazen eşikten geçen yolcuların hikayelerini, eşiğin ötesinin merakını bize fısıldayan öykülerini anlatacağız. Bazen de kitaplardan, yazılardan, rehberlerden söz edeceğiz. Söyleşileri dinleyeceğiz, yasla atılan çığlıklara kulak vereceğiz. Duyacağız birbirimizi. Hepsini kalbimizde ağırlamak, kabul etmek için buradayız. Eşik’teyiz.
Eşik’te Öne Çıkanlar
-
2023 Yas ve Ölüm Festivali
İçinde bulunduğumuz devre üstünü kara bir perdeyle örtmeseydi, “ölüm ve yas” bir festival başlığının merkezinde kolaylıkla yadırganabilirdi. Bu iki kavramı normalleştirme, yeniden görünür hale gelmelerine yardımcı olma niyeti; Yas ve Ölüm Bilgeliği Platformu’nun bir parçası yaptı beni. Yıllardır yerini bilmediğim bir eve dönme arzusuyla doluyum. Yatacak bir yatağa sahip olmak, öksüz ve evsiz hissetmenin önüne… Daha…
-
Six Feet Under
Eğer “geçicilik” üstüne kafa yormadıysanız, muhtemelen diziyi ilk bölümde bırakacaksınız. Ölümü yaşamın merkezine yerleştirip, ilişkileri derinlemesine inceleyen incelikli bir yapım Six Feet Under. Cenaze evi işleten Fisher ailesi, cesetlerin güzel görünmesinden sorumlu. Tabuta yerleştirilen cansız bedenlerin, çeşitli kimyasallarla yaşıyormuş gibi gösterilmesi bana büyük bir kandırmaca gibi geldi. Ama birçok insan ölmeden önce bütün detaylarıyla bir… Daha…
-
Ölüm Yaşamın Mührü
Sevgili Berna’nın kitabı “Ölüm Yaşamın Mührü” raflarda yerini aldı. Kitap, “Yaşamaya nasıl başlayabilirim” sorusuyla başlıyor. Ve o sarsıcı cümleyle devam ediyor: “Ölümü anlamak için nasıl yaşadığımızı anlamak gerekiyor.” “Ölümün hayatın parçası olduğu hakikati”, kitabın omurgası. Berna benim için çok kıymetli bir yazar. Kendimi hatırladığım günden beri ölümü konuşmak, sohbetlere dahil etmek istedim ama hep yalnız… Daha…
Siz de Yas ve Ölüme dair yazılarınızın Eşik’te yayınlanmasını ister misiniz?
akinnazli05@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.
Son Yazılar
Öykü
-
Özür Dilerim
Eşi, gel el ele intihar edelim, diyormuş. Sibel en çok sahilde yürümeyi severdi. Çok zamandır çıkmamıştı dışarı. Bunu fark ettiğinde çoktan bahar gelmişti. O gün hava yirmi dört dereceyi gösteriyordu. Perdeyi aralayıp camı açtı. Mis gibi bahar havasını içine çekti. Pardösüsünü aldı, sahile inmeye karar verdi. Dışarısı ne de sakindi. Ne insanı ıssız hissettirecek kadar… Daha…
Şiir
-
Kara Kuğu
Modern zamanları, aşırı sırlı konaklara sığdırdın Kendini hiç kandırmadınKadın kanarya! Anladıniç çekişli anlamdın. Açık sarı görüşlü, kara kalem imzalıydıçilek kokulu mührün. Kız kulesine karşı doğan mahsun,Mardin’dendi efsun. Akardı da deli kanNiye donardı balık ılımanda.Yan yüzün geni, en uzak cisimde. Ürperten efkar…tütünden halka halkaMuradın han, handa sofaKöşede küp, küpün dibinde kum Kırığından sızan suylaVadedip kestiğin sözŞarkıyla… Daha…
Deneme
-
Babalar gidince
Çok sevdiğim arkadaşım Nazlı babasını kaybetti. Uzaktan acısını yaşamasını, güçlü kalemi ile ilgili yas sürecinde yazdıklarını ve iç döküşlerini okuyorum. Okudukça babam düşüyor aklıma. Öldüğünde, bin dokuz yüz seksen darbesinin üzerinden dört yıl geçmişti ve 48 yaşındaydı babam. 15 yıldır da birinin oğluydum; yani ruhen hala oğluyum ama artık babam öldüğü için kimseyi baba olarak… Daha…