Davetimiz

Yaşamın bilinmezliğinde olduğu gibi yas yolculuğu için de bir harita veya belirlenmiş bir güzergah yoktur. Yas korkulanın aksine bir hastalık değildir, ondan iyileşemeyiz. Sadece kayıplarımızın bizi dönüştürmesine ve bütünleştirmesine izin verebiliriz. Sevdiğimizin ölümü bir çeşit ampütasyondur derler. O uzuv geri büyümez, sadece yeni bir ağırlık merkezi buluruz; o da yaşamın olduğu haliyle kabulüdür.

“Ölüm ve yası da kapsayan yaşamın kutsallığını hatırlamaya bir davet” diyerek yapmıştık bir yıl önce ilk çağrımızı. Birlikte insan olmanın dehşetini ve güzelliğini nasıl ağırlayabileceğimizi araştırmaya ve hatırlamaya devam ediyoruz bu yılki festivalimizle. Ve bununla birlikte insan olmanın ne demek olduğunu. Hayatın bu büyük öğretmenlerinin – yas ve ölüm – eşliğinde, dayanışma içinde, birbirimizin gözü, kulağı, aynası ve şahidi olma niyetimizi tekrarlayarak 2022 Yas ve Ölüm Festivali’ne davet ediyoruz sizleri.

Niyetlerimiz

• Birbirimizin ve yaşamın gözlerinin içine bakarak “ölüm ve yas var” diyebilmek;
• Yası ve ölümü hem “normalleştirmek”, hem de kutsiyetini ve taşıdıkları armağanları hatırlamak, fark etmek;
• En çok ıssızlaştığımız, yalnızlaştığımız, sıkıştığımız ve kaçındığımız bu yerden topluluk dayanışmasını deneyimleyebileceğimiz alanları birlikte keşfetmeye doğru adım atabilmek;
• Ölüm ve yasın bilgeliğini, yaşamlarımızdaki kaçınılmaz yerini ve insan olma yolculuğumuzda bizi erginleme işlevini yeniden hatırlamak;
• Kolektif hafızayı tetikleyerek yas ve ölüme dair daha kapsayıcı, şefkatli ve bütüncül bir zihniyeti geliştirmek;
• Yas ve ölüme dair bireysel ve kolektif becerilerimizi pekiştirmek.