İçeriğe geç

Hakkımızda

“Bittiğinde gerçekten yaşadım mı
diye sormak istemiyorum.
Kendimi iç çekerken, korkmuş
ve şüphelerle bulmak istemiyorum.
Bu dünyayı sadece ziyaret etmiş olmak istemiyorum.”

Mary Oliver - Ölüm Geldiğinde

Yasa çıraklık etmek üzere yola çıkıyoruz. Ölümden sonra yaşam var mı değil merakımız, “ölümle birlikte yaşam var” nasıl olur, bununla çalışıyoruz.

Ölümle birlikte yaşam var. Yas var, ölüm var bu dünyada.

Ölüme olan merakımız zaman zaman hissettiğimiz korkuyu azaltmıyor. Ölüme hazırlanmak diye bir şey varsa, bu önce onu görmezlikten gelişimizi fark etmekten ve bu konudaki direncimizi kabullenmekten geçiyor. Bu kabullenişi deneyimleyip içinde “demlendikçe”, onunla yaşadıkça, okumayı bitirip kenara koyduğumuz bir kitap gibi değil de tam tersi tüm rutinlerin, ilişkilerin, sözlerin, hallerin ve dünya arasında canlı bir bağlantı oluşuyor: yaşam. Yaşamı fark etmeye başlıyoruz.

Ölüm var ve ölüm yaşama yer açıyor. Yas var ve yas kalbin kapılarını açıyor.

Henüz yaşıyorken, yaşamın hakkını verebilmek için ne yapmalı? Bu dünyayı sadece ziyaret etmiş olmamak için?

Pandora’nın kutusu gibi, en bakamadığımız ve korktuğumuz yerde yaşama ve canlılığa dair büyük bir hazine, hatırlanmayı bekleyen kıymetli bir bilgelik olabilir mi? Bizim için yanıt evet. O yüzden buradayız.

Yaşamın hakkını verebilmek ve kutsal olanı hatırlamak ve onurlandırmak niyetiyle sizleri de bu yolculuğa davet ediyoruz.

Yasa ve ölüme yaşama yoldaş olan bilge ustalar olarak yaklaşıyoruz. Bunları çözme, kontrol etme, yönetme, alt etme, baş etme stratejileriyle ilgilenmiyoruz. Bunun için burada değiliz. Bu ustalarla hürmetle nasıl ilişkilenebiliriz, hayatlarımızda onlara şefkat ve farkındalıkla nasıl alan açabiliriz, onlardan nasıl ve ne öğrenebiliriz bunu araştırıyoruz.

Yas ve ölümle ilişkimizi yeniden hürmet ve kutsiyet perspektifinden kurabilmek davetimiz; acıya kayıtsız kalmamak, kalplerimizin şefkatle açılmasına izin vermek için bu erginlenme eşiklerinden beraber geçmek özlemimiz.

Anılarına Saygıyla

Bu platformun oluşumunda bizlere ilham ve cesaret olan kişilerin ruhlarını onurlandırmak istiyoruz.
Hayatlarımızda yerleri daim olan ve desteklerini her gün hissettiğimiz güzel insanlar; sizlerin varlığı bizi birbirimizle ve bu alanla buluşturdu.
Hala burada ve bizimlesiniz.
Şarkılarınız söyleniyor.
Sizleri her gün hatırlıyoruz.

Deniz Kurt Duruöz

21 Temmuz 1981-1 Kasım 2019

Deniz kelebek kanadı hassasiyetinde, gözlerinin içi parlayan, kocaman kalbi olan bir kadındı. 1 Kasım 2019’da aramızdan ayrıldı. Yaşamında ve ölümünde sevgisi ve cömertliği pek çok insana ilham oldu, olmaya devam ediyor. Onu hasretle ve şükranla hatırlıyoruz, anıyoruz.

Arife Bıyık

21 Mart 1974- 20 Nisan 2021

Berna’nın yakın dostu Arife 20 Nisan 2021’de aramızdan ayrıldı. Zarif ve güvenilir bir ruhu vardı. Sağlam bir dost ve iyi bir dinleyiciydi. Yaşamı boyunca dünyaya güzellik getirdi ve armağanlarını cömertçe paylaştı. Hayatımıza kattıklarına şükranımız ve sevgimiz baki kalacak. Seni hiç kaybetmeyeceğiz. 

Berk Bingöl

7 Aralık 1998 – 29 Şubat 2020

Berk 29 Şubat 2020’de henüz 21 yaşında aramızdan ayrıldı. Kendini bulmak, hayatı anlamak için çabalayan, okumayı ve öğrenmeyi çok seven ve her zaman mütevazı bir gençti. Kibar ve hassas ruhuyla yaşasaydı tüm Dünyaya önemli katkılar sunabilecek Berk’i her zaman çok özleyeceğiz.