İçeriğe geç
Görsel Aydın İleri'nin anısına uluslararası üne sahip Türk karikatür ve grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu tarafından yapılmıştır.

Görsel, uluslararası üne sahip Türk karikatür ve grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu tarafından Aydın’ın anısına çizilmiştir.


Öldü! Haberi aldığınız anda durur zaman. “Ani ölümdür” her haber. Kimseye yakışmaz, kondurulmaz. Hele ki çok gençti dediğiniz, yaptığı işleri sevdiğiniz, daha ne çok şey üretebileceğini bildiğiniz biriyse giden. Eksilirsiniz. İçiniz yanar, yüreğiniz kanar.

Yaşam denen kaosun içinde kayboluyoruz. Ne zaman, ne para yetiyor. Hep bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz, erteliyoruz. Dinlenememiş, daha da stresli bir hale gelmiş ve hayal kırıklıklarıyla karışık tahammülsüzlükler yumağında, kendimizi yordukça yoruyoruz.

Sonra beklemediğimiz anda çalan bir telefonda “nasıl olur ya?” diye anlamaya çalışırken “gençti” diyoruz. “Daha çok gençti”

Sanki hayatla pazarlık yapmış gibi, ya da herkes sırasıyla ve tüm görevlerini yaptıktan sonra gidecekmiş gibi inanmış olduğumuz bir yargı var. İşte tam da bu inancın yıkılmasından dehşete kapılıyoruz. Bir yangın yerine dönüyor zihinlerimiz ve yüreklerimiz.

Covid-19 nedeniyle hastanede yattığımın ikinci gününde haberi geldi Aydın İleri’nin. O da aynı dert ile hastaneye kaldırılmıştı. Aramadım yorulmasın diye. Mesaj gönderdim. Benim ateş problemim vardı. İlk onu sordum. “Ateşin var mı?” “Yok abi kontrol altında ama daha büyük dertlerim var” diye yazdı. İçim cız etti. Kronik bazı rahatsızlıkları vardı. Yoğun bakım olmadan toparlansın istedim. Benim taburcu olduğum gün, onu yoğun bakıma kaldırdılar.

Olmadı. Değer verdiğim, sevdiğim, iyi insanlardan bir güzel baba, eş, kütüphaneci, bir adı güzel, soyadı güzel, evladına verdiği isim güzel (Umut Barış) Aydın İleri var-dı. Üç ay önce vardı mesela. Çok da gençti. Mesleğimizin en renkli simalarındandı. Hep doğru bildiğini yaptı, doğru bildiğini söyledi. Seveni kadar rahatsız olanı da çoktu. Zulümlere uğradı, yılmadı. “Tut oğlum biraz dilini, bu kadar sivri olma, herkes gibi sen de oyunu kurallarına göre oyna dedim” Dinlemedi. İyi ki dinlemedi. Dosdoğru, dupduru yaşadı kendisine biçilen bu ömrü.

Gitti.

Eksildim. Acısı yaşanacak, yası belki hiç bitmeyecek olan kayıplarımın arasına eklendi.

Ah ölüm. Hiç beklenmedik bir zamanda, aniden bizim de başımıza geleceksin. Bu gerçekle yüzleşmek ne kadar soğuk. Ama gerçek!

Her veda belki de kalbimizi dinlemek için bir işaret. Kendimizi, yaptıklarımızı, yapamayıp ertelediklerimizi. Belki hayatımızda önem sıramızın değişmesi gerektiğini.

Değerlerimizin gerçek değerini bir daha gözden geçirmemize vesile olacak.

Belki de yaşadığımız her anın kıymetini bilmeyi öğrenmemiz gerekecek. Gelişimizin hakkını vererek, umut, şükür ve edeple. Bir ve birlikte.


Aydın İleri kimdir?

1977-2022

1977 yılında Kadıköy’de doğdu.1998 -2002 yılları arasında İ.Ü Edebiyat Fakültesinde Kütüphanecilik Anabilim dalında lisans eğitimini, 2011 yılında M.Ü Bilgi ve Belge Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini başarıyla tamamladı.

Aydın İleri’nin 2006 yılında yayınlanmış “Eşekle Gelen Aydınlık” isimli bir araştırma inceleme kitabı, (Anfora Yayıncılık) 2010 yılında yayınlanan “Olimpos Öyküleri” isimli ortak öykü kitabında bir öyküsü, (Yitik Ülke Yayınları) “80’lerde Çocuk Olmak” ve “90’lar Çocuk Mu Genç mi?” isimli kitap çalışmalarında bir deneme-anısı, (Yitik Ülke Yayınları) bulunmaktadır.

İstanbul’da yaşayan Aydın İleri halen STK’larda gönüllü çalışmalarını sürdürmekte Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) Genel Başkan Yardımcısı Okul Kütüphanecileri Derneği (OKD) Basın ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesidir. Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği ve Çocuk Müzeleri Derneği üyesidir.

Kütüphaneci Filiz Yüksel İleri ile evli, Umut Barış İleri’nin babasıdır.